Türkiye İnternet Gazeteciler Derneği Başkanı, Ali Erbaş’ı tenkit eten baroları ayıpladı
Türkiye İnternet Gazeteciler Derneği Başkanı Okan Geçgel, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın sözlerine karşın bazı baroların açıklamalarını kınadı.
Türkiye İnternet Gazeteciler Derneği Başkanı Okan Geçgel, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş‘ın geçen hafta “Ramazan: Sabır ve İrade Eğitimi” mevzulu cuma hutbesinde yer alan laflarıyla alakalı Ankara ve İzmir barolarının yayınladığı söylemeyi ayıpladı. Geçgel’in yazılı söylemesinde şu laflar yer aldı:
”KENDİSİNE VERİLEN MİSYONU YERİNE GETİRDİ”
”İslam neyi haram kıldıysa onda makûsluk ve insana hasar, helal kıldığı şeylerde de paklik ve insana fayda vardır” diyen, salgın hastalık sürecinde sıhhat çalışanları ve hastalar için dua çağrısı yapan, “Ey insanlar sıhhatimize hasar veren şeylerden uzak duralım, zira bundan yalnızca bu makûsluğu işleyen ya da hasarlı maddeyi kullanan kimse değil, yalnızca etrafındaki insanlar değil, binlerce km uzakta olanlarda hasar görüyor” diyen, “İslam zinayı en büyük haramlardan kabul ediyor, lutiliği ve eşcinselliği de lanetliyor. Nedir bunun hikmeti; hastalıkları birliktesi getirmesi ve jenerasyonu çürütmesidir” diye belirten Diyanet İşleri Başkanımız Prof.Dr. Sayın Ali Erbaş öğretmenimiz anayasal hudutlar içerisinde kendisine verilen misyonu yerine getirmektedir. 24.04.2020 tarihli Cuma hutbesinde “makûsluklara karşı topyekün gayret iletiyi vermiş olup Diyanet İşleri Başkanı olması hasebiyle de İslam dininin inançları, iman ve nezaket temelleri hakkında cemiyeti aydınlatma vazifesini yerine getirmiştir.”
”BAROLARIN İFADELERİ, HAKİKAT AYIPLANMASI GEREKENLERDİR”
”Bu konuşma üzerine Ankara Barosu 26.04.2020 tarihli yazısında, Diyanet İşleri Başkanı’nı ulusun bir kesimini nefretle aşağılayıp kitlelere niyet göstermekle itham etmiş, mezkûr metinde de Diyanet İşleri Başkanı özelinde İslamiyet hakkında aşağılayıcı ifadelerde bulunmuştur. Baroların yasalarla kendilerine verilen vazifeleri yapmak yerine hali hazırda vazifesini yerine getirmek de olan Diyanet İşleri Başkanımız Prof. Dr. Ali Erbaş’ın misyon alanı içerisinde yapmış olduğu söylemeyi, bütün de misyonu gereği olan ifadelerini uygunsuz bir dile ile aşağılamaya yeltenen baroların ifadeleri hakikat ayıplanması gereken ifadelerdir. Bir kimsenin bu ifadeleri kullanabilmesi için dogmatik bilgi ayrımını bile yapamayacak, Kur’an kararlarını Diyanet İşleri Başkanının kendi kendini ifade etmesi sanacak bilgi seviyesinde olması gerekir ki hakikat ayıplanması gereken budur.”
”MİSYONU, DİNİN GEREĞİNİ İFADE ETMEKTİR”
”633 Rakamlı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Vazifeleri Hakkındaki Yasa’un 1. maddesi Diyanet İşleri Başkanlığı’nın misyonlarını bildirmiş olup, bu yasa uyarınca din mevzusunda cemiyeti aydınlatmak misyonu diyanet işleri başkanlığına tevdii edilmiştir. Diyanet İşleri Başkanı kimseyi kimseye niyet göstermemekte, İslam dininin gereğini ortaya koymaktadır. Dinin gereği ifade ettiği biçimde olduğu gibi, kendisinin vazifeyi de dinin gereğini ifade etmektir. Diyanet İşleri Başkanının söylemeleri sebebi ile hele de o ifadelerle niyet gösterilmesi ise bir hukuk müesseseyi olan Barolara asla yakışmayan bir davranıştır.
Diyanet İşleri Başkanının ifadelerinde ulusun bir kısmını niyet göstermekten değil ancak vazifesinin gereğini yerine getirmekten laf edilebilir. Bu söylemeye rağmen baronun söylemesi ve içeriği ise dini bedelleri aşağılamaya yeltenen ve hem kabahat olan hem de ayıplanmayı hak eden bir davranıştır. İçerisinde bulunduğumuz salgın hastalık sürecinde bünyesinde bulunan avukatların meselelerine eğilmek yerine kanuni olarak kendisine verilen misyonu yerine getiren bir devlet adamına saldırılmasının takdirini de kamuoyuna vazgeçmekteyiz. Kamuoyuna hürmet ile duyururuz.”